14 Mayıs 2013 Salı

Hep aynı replik!

                 "Hayat acımasız soğuk ve zalim." son zamanlarda dilimden düşmeyen repliğim. Güzel şeyler olmuyor değil, mutluluklar, heyecanlar, sürprizler yaşanmıyor değil.  Ama yine de hayat acımasız bu gerçek hiç değişmiyor. Zaman geliyor ağzına bir parmak bal çalıyor. Sen mutluluktan havalarda uçarken muzur bir çocuğun attığı taş geliyor kanatlarına yapışıyorsun yere. İşin yoksa kanatların düzelsin diye bekle. Tabi o arada bir kedi gelip de seni yemezse...
                   Günler gelip geçerken üzerimden, sevdiklerim hep uzakta, sevdiklerim hep ilgisiz, soğuk! Bazen üşüyorum özlemlerimle, bazen içim titriyor sevgisizlikten. Bazen hayat o kadar ıssız kalıyor ki sokak lambalarının ışıkları bile aydınlatamıyor karanlığımı.
                Uzun zamandır sevemedim kimseyi, ya ben istemedim sevmeyi, ya da onlar izin vermediler. O kocaman kalpli küçük kız öldü içimde, öldüğünde kimse yoktu yanında, yalnız öldü, kimsesiz. Oysa gülerdi gözleri, gözlerine baktığında için ısınırdı, sevgisiyle sarardı seni. Yazık oldu..
               Hayat zalim! Düşünmüyor ki , bu olacakları kaldırabilecek misin, bu kadar güçlü müsün diye. Umurunda değilsin ki sen onun. Bazen öfkeleniyor, öfkesiyle savuruyor seni olur olmaz yerlere. Bir bakıyorsun olmazların içinde kalmışsın bir başına. Ne bir iz ne bir yol bırakmıyor sana. Acımıyor, acıtıyor umarsızca.
              Hayat sendin aslında, acımasız, soğuk ve zalim. Gittin kalbimi kanata kanata. Bense  sana benziyorum zamanla. Acımasız soğuk ve zalim, hayat gibi, sen gibi...

28 Şubat 2013 Perşembe

Rüyalar gerçek oluyor! (Dreams come true!)

Yıllar İtalyanca Aşk Başkadır kitabıyla başladı herşey. İtalyancaya karşı bir merak uyandı içimde. Epey bir kelime öğrenmiştim kitabı okurken, can sıkıntısını giderecek iyi bir yoldur demiştim kendimce. Pek çok girişim gibi bu da yarım kaldı zaman içinde. Sonralarda çoookk sonralarda İtalyancaya pek çok açıdan yakın bir dil olan İspanyolcaya merak saldım, bu defa biraz daha kararlıydım. Kitaplar aldım, dil öğreten siteler buldum çok çalıştım taa ki Erasmus ile Polonyaya gidene kadar. Bilgisayarım olmadığından kursa devam edemedim ve kitapları bavuluma yük etmek istememiştim. Polonyadayken  Lehçe öğrenmeye başladım bayağı da ilerlettim işi. Ama sonuçta hep yarım kaldı dil öğrenme çabalarım.

Bugün, İspanyolca girişimine son verişimin üzeinden 4,5 yıl geçmişken yazın ispanyaya gitmek için plan yapmaya başladım=) Biletimi aldım, otelleri araştırdım ve seyahatime 5 ay var daha. Yani İspanyolca öğrenmek için harcanacak 5 kocaman ay=) Bu defa biliyorumki girişimim yarım kalmayacak ve biliyorum ki gittiğimde ispanyolca konuşmaya başlamış olcağım=)  İçim kıpır kıpır aşık olmak içim yuttuğum tırtıllar seyahat aşkıyla kelebek oldular midemde uçuşuyorlar=))

Buraya ilk geldiğimde Allah belamı verdi diyordum ama sanırım çok büyük nankörlük etmişim. Para harcicak ve zaman geçirecek birşeylerin olmaması yarım kalan hayallerin gerçeğe dönüşmesini sağlıyor. Beni affet Allah'ım, çok şükür ki burdayım =)